Özellikleri [değiştir]El parmakları uzamış ve esnek uçma derisiyle çevrilmiş canlılardır. Çoğu tür, baş aşağı tutunarak uyurlar. Geceleri aktif olan bu canlıların koklama ve tat alma duyuları çok iyi gelişmiştir. Meyveyle beslenen türler haricinde, görme duyuları iyi gelişmemiştir. Çıkardıkları çok yüksek frekanslı ses dalgalarının, etraflarındaki cisimlere çarpıp geri dönmesi yardımıyla yönlerini bulurlar .Yarasalar omurgalı hayvanlardır. Bu sesler, çoğunlukla insanlar tarafından duyulamaz.
Sınıflandırma [değiştir]Dünyada 18 familyaya bağlı, 986 tür yarasa varken Türkiye’de 4 familyaya bağlı, 30 tür yarasa bulunmaktadır. Türkiye'de yaşayan yarasa familyaları şunlardır:
Uçan köpekler (Pteropodidaa): Gözleri oldukça büyüktür, dış kulakları huni şeklindedir. Meyvelerle beslenirler.
Nal burunlu yarasalar (Rhinolophidae): Burunları atnalı şeklinde, gözleri küçüktür. Kış uykusu sırasında serbest olarak baş DON ve uçma derisiyle bütün vücutlarını örterler. Böceklerle beslenirler.
Düz burunlu yarasalar (Vespertilionidae): Burunları düz, gözleri küçüktür. Sadece böceklerle beslenirler. Koloniler halinde yaşarlar.
Kuyruklu yarasalar(Buldok yarasalar) (Molossidae): Kuyrukları oldukça uzun, kulakları büyük ve köşelidir. Kanatları dar ve uzundur. Pis kokarlar.
Antrozoidae
Craseonycteridae
Emballonuridae
Furipteridae
Megadermatidae
Molossidae
Mormoopidae
Mystacinidae
Myzopodidae
Natalidae
Noctilionidae
Nycteridae
Phyllostomidae
Thyropteridae
Yarasalar hakkında bazı gerçekler [değiştir]
Vampir yarasalar bilinenin aksine insanlara saldırmazlar.Meyve yiyen yarasalar, 450 kadar ticari maddeyi ve 80 kadar ilacı insanoğlunun hizmetine sunmaktadır. Yağmur ormanları için yarasalar, yaşamsal önem taşır. Yarasalar, bu bölgedeki ağaçların polen ve tohumlarını taşıyarak yaklaşık yüzde 95'inin çoğalmasını sağlar.
Dünyadaki 1000'i aşkın yarasa türünden sadece 3'ü vampir yarasadır ve bunlar Latin Amerika'da yaşar. Vampir yarasalar insanlara saldırmazlar. Kümes hayvanlarını tercih ederler.
Avrupa'nın ve Türkiye'nin en küçük yarasası olan cüce yarasa sadece 5 gram ağırlığındadır.
Dünya üzerinde yaklaşık 4500 memeli türü bulunmaktadır ve bunların 1000'den fazlasını yarasalar oluşturur.
Amerikan iç savaşında barut yapmak için kullanılan malzemelerden biri de yarasa dışkısıydı.
Yarasalar uçmasına rağmen kuş değil memelidir.
ANNE YARASALAR VE YAVRULARI
Anne yarasa genellikle bir tek yavru dünyaya getirir, fakat ikiz doğuran tektük birkaç tür de vardır. Hicret eden yarasaların bir, ikisi de dört kadar yavru yavrulayabilir. Dişi kolonilerinin üyeleri yavrularını aşağı yukarı aynı zamanda, çiftleşmeden 110 gün sonra dünyaya getirirler.
Yavru yarasalar minik, çıplak ve kör iseler de, vücutları ve kanatları enikonu gelişmiş durumdadır. Yavru gözlerini beş ilâ dokuz günlükken açar. Hayata gözlerini açtığı andan itibaren uçmanın ne demek olduğunu bilir. Annesi ilk on üç gün süresince onu her gittiği yere taşır. Baş aşağı tünediği zaman, yavru da onun memesine asüır, anne ise kanatlarım ona destek yapar.
Dişi yarasa şefkatli bir annedir. Bir anne yarasanın yavrusuna olan sevgisine misal olarak aşağıdaki ki-kâye anlatılmaktadır:
«Bir erhek çocuk bir yavru yarasa yakalamış ve onu evine götürmüştü. Aynı gün akşama doğru yarasasını elinde tutarak müzeye gidiyordu. Minik hayvanı yakaladığı yerden geçtiği sırada, birdenbire anne yarasa belirdi ve çocuğun etrafında dört dönmeye başladı. Sonunda oğlanın göğsüne kondu. Böylece hem anne, hem de annesine yapışan yavru, çocukla birlikte müzeye gittiler.»
Yarasaların ana şefkatinden bahseden buna benzer daha bir sürü hikâye vardır.
İki haftalık olan yavru yarasa; annesi tarafından her yere taşınmayacak kadar ağırlaşmış olur. Artık baş aşağı asılı olarak bırakılabilir. Aradan birkaç gün geçmeden yavru yarasa, hayatta kalabilmek için bilmesi gereken bütün numaraları ve uçuş manevralarını öğrenmiş olarak havalanır.