For all those times you stood by me
-yanımda olduğun tüm zamanlar için-
For all the truth that you made me see
-görmemi sağladığın tüm gerçekler için-
For all the joy you brought to my life
-hayatıma getirdiğin tüm neşe için-
For all the wrong that you made right
-doğruya çevirdiğin bütün yanlışlar için-
For every dream you made come true
-gerçekleştirdiğin tüm rüyalar için-
For all the love I found in you
-sende bulduğum tüm aşk için -
I'll be forever thankful baby
-sonsuza kadar minnettar olacağım bebeğim -
You're the one who held me up
-beni ayakta tutan sensin -
Never let me fall
-hiçbir zaman düşmeme izin vermeyen -
You're the one who saw me through it all
-her şeyin içinden beni gören sensin -
You were my strength when I was weak
-güçsüz olduğumda sen benim gücümdüm -
You were my voice when I couldn't speak
-konuşamadığımda sen benim sesimdin -
You were my eyes when I couldn't see
-göremediğimde sen benim gözlerimdin -
You saw the best there was in me
-içimde var olanın en iyisini sen gördün -
Lifted me up when I couldn't reach
-ulaşamadığımda beni kaldırdın -
You gave me faith 'coz you believed
-bana inancı verdin çünkü inandın-
I'm everything I **
-olabildiğim her şeyim-
Because you loved me
-çünkü beni sevdin -
You gave me wings and made me fly
-bana kanatlar verdin ve uçmamı sağladın-
You touched my hand I could touch the sky
-elime dokundun ve gökyüzüne dokunabildim -
I lost my faith, you gave it back to me
-inancımı kaybettim, onu bana geri verdin -
You said no star was out of reach
-ulaşılamayacak hiçbir yıldız yok dedin -
You stood by me and I stood tall
-yanımda oldun ve dimdik durdum -
I had your love I had it all
-aşkına sahiptim , her şeye sahiptim-
I'm grateful for each day you gave me
-bana verdiğin her gün için sana minnettarım -
Maybe I don't know that much
-belki pek fazla bilmiyorum -
But I know this much is true
-ama bu kadarının doğru oldyğunu biliyorum -
I was blessed because I was loved by you
-mutluydum çünkü senin tarafından seviliyordum-
You were always there for me
-hep yanımda oldun-
The tender wind that carried me
-beni taşıan nazik bir rüzgar -
A light in the dark shining your love into my life
-aşkın hayatıma parıldatan karanlıktaki bir ışık-
You've been my inspiration
-sen benim ilham kaynağım oldun-
Through the lies you were the truth
-yalanların içindeki gerçeğimdin -
My world is a better place because of you
-senin sayende dünyam daha iyi bir yer oldu -
I'm everything I **
-olduğum her şeyim -
Because you loved me
-çünkü beni sevdin-